Geçtimiz yıl Samsun'un bana göre çok özel valisi Osman Kaymak görevden alındığında bir çok bürokratın görevlerine ileri ki zamanlarda son verileceğini ya da değişik illere gönderileceklerini yazmıştım...
Keşke yanılsaydım...
Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur derler ya...
Uzun yıllara varan tecrübem beni hiç yanıltmadı...
Bu dönemde kimler gitti dersiniz?
En az 10 kurumun bölge ve il müdürleri görevlerinden alınırken, bir kısmı da farklı illere kaydırıldı...
Bürokrat "görev yerine tam alıştım" derken, kendini ya merkez de ya da farklı bir ilde buldu...
Çok başarılıysa merkeze, iktidar yanlısı ise "herkese ders olsun" diye yapıldı bunlar...
Oysa ki Samsun siyaset arenasında değişmeyen tek şeyin değişim olduğuna şahit olduk...
2023 seçimlerine kadar;
30 yıldır Ahmet Demircan'ı...
25 yıldır Yusuf Ziya Yılmaz'ı...
20 yıldır Fuat Köktaş'ı konuştu ve konuşacak Samsun...
Orhan Kırcalı gibi bir isme 2 dönem milletvekilliği veriliyorsa başka söze hacet var mı?
Bu kısır döngü de şehrimizi genel başkan yardımcısı olarak temsil eden AK Parti'nin okulundan yetişen bir ismi bile silik bıraktı bu siyaset anlayışı...
Gençlere fırsat gelmediği gibi aynı yüzler siyasette bilinen sıkı pazarlıklarla her dönem yerini almış oldu...
Seçim kaybedenler, halktan kopuk yaşayanlar, partide kişisel ilişkilerini güçlü kılanlar köşesine çekilmeyi düşünmediği gibi "ille de ben" demekten kendilerini alamadıkları gibi sahnenin arkasından seyrettiler hep...
Kimsin sen? diyenlere de "Bulunmaz hint kumaşıyım" demeyi de ihmal etmediler...
Halkın gözünde defolu olup seçim kaybedenlere bir bakın hele...
Seçimler yaklaştıķça sosyal medyadan güzelĺeme yapmaya başladılar bile...
Bu sefer ki hedefleri ise 70'lik delikanlıların 2023 seçimlerinde aday olamayacaklarını hesap ederek "Samsun siyasetinde yine, yeni, yeniden yerimizi alabiliriz" hırsı ve arzusundan başka bir şey değildir...
Olur mu olur...
Daha belediye başkanlıklarında vermedikleri kirli hesapları belki milletvekili olduklarında dokunulmazlık zırhına bürünerek verebilirler...
Hayırlı olsun şimdiden...
Saygıyla sevgiyle bekliyor Samsun halkı onları...
Gözlerinizden öpecekler...
Korona virüse yakalanan Sayın Mustafa Demir'e geçmiş olsun dileklerimi ilettikten sonra seçim zamanı adaylığı epeyce sorun teşkil eden başkana şöyle bir soru sormuştum;
"15 yıl vekillik 2.5 yıl bakanlık yapmış bir siyasetçi olarak bu kadar tepkiye mazhar olduğunuza göre hiç kendi özeĺeştrinizi yaptınız mı?"
Cevap şipşak...
"Ben siyasette hiç bir göreve kendim talip olmadım ki?.."
Şaşırdık mı?
Mustafa Demir bu! Büyükşéhir belediye başkan adaylığını bir de kendi mi isteyecekti?
Bizimkisi laf olsun torba dolsun işte...
Dilimi ısırıpta sormasaydım keşke!
Halk bazı siyasetçilere bu kadar tepki veriyorsa bütün yanlışları Sayın
Erdoğan yapıyor demek ki...
Büyükşehir belediye başkanlığı anketlerinin Cumhurbaşkanından saklandığını söyleyenlere acaba inansak mı? diye kendime sormadan edemiyorum doğrusu...
Bir yer de yanlış var ama...
Nerede olduğunu bence AK Parti'nin kendisi bulacak...
Ben Erdoğan'ın bugüne kadar mirasını yiyip siyasette öyle ya da böyle bir yerlere gelenlere şimdiden söyleyeyim;
Maymun gözünü açtı beyler...
Eskiden olduğu gibi bir seçim sistemi yok artık...
Geçen seçimlerde bunun en güzel örneğini yaşadı bu ülke...
Sayın Erdoğan % 52 oy alırken milletvekilleri 5 milyon oy kaybıyla ancak % 42'de kaldı...
Vatandaş kıyaslamış...
Erdoğan'ı ayrı bir tartıya adayları farklı bir tartıya koymuş...
Ekenle biçenin değerini artık halk belirliyor yeni seçim sisteminde...
Ona göre aday olun...
Ederiniz kadar siyasete soyunup devam edin...
Yoksa eden buluyor...
Ya vezir ya da rezil oluyor...
Vezirlik mi, rezillik mi?
Ona da siz karar verin...