31 mart seçimlerinin ardından Samsun'da son 2 ay da görülmemiş işçi kıyımı ve sürgünler yaşanıyor...
Bir kaç gün önce bu konuları sert bir şekilde kendi sosyal medya hesabımdan gündeme getirerek konuya parmak basmaya çalıştım...
Yüzlerce arkadaşlık isteği, onlarca telefon aldım...
Belli ki insanlar dolmuş...
Kolay mı bir insanın ekmeğini kaybetmesi...
Başına gelmeyen bunu bilmez, anlamaz...
Ateş düştüğü yeri yakıyor...
İşten çıkarmalar bir yana devlet memuru ya da işçisi olup kendi alanında liyakat sahibi olan insanların çöpe ya da değişik yerlere sürüldüğüne de şahit oluyoruz...
Başkanların mobbing uygulamalarını hayret ve ibretle şimdilik takip ediyoruz...
Tekkeköy'den başlayalım mesela...
Çaylak belediye başkanı Mustafa Candal yıllarca belediye de görev yapan insanları göreve başlar başlamaz işten atmış...
Bununla kalmayıp seçim öncesi yine AK Parti'de 10 yıl belediye başkanlığı yapan Hasan Togar tarafından işe alınan AK Parti gençlik ve kadın kolları başkanlarını önce çıkarmış sonrasında ise kadın kolları başkanını yeniden işe başlatmış...
Belli ki tepki olmasın diye gençlik kolları başkanını bir süre daha bekletip onu da işe alacak...
Hayırlı uğurlu olsun...
Partisinden korkup kadın kolları başkanını yeniden işe alan çaylak başkana sormak lazım...
Diğer çalışanların suçu ne?
Sen kendi firman olan Candal Tesislerini yönettiğini mi zannediyorsun...
Attığın bunca işçi senin partine daha oy verir mi?
Sayın Erdoğan'a ihanet etmenin bir versiyonu değil midir bu yaptığın...
Geçmişte bu insanlar hata yapmış olsa dahi sen onlara vicdanlı davranıp kazanmaya baksana...
Böyle böyle bitirdiniz Erdoğan'ı...
Gelelim teşkilatlara...
Kadın kolları başkanınız bir şekilde işe girdi diğer çocukların kul hakkını kim ödeyecek?
Çaylak başkan emredecek istediğini işten atacak sizlerin gıkı çıkmayacak...
AK Parti'ye hizmet etmek bu şekilde mi olacak?
Vay anam vay...
Ben böyle yapan hangi başkan olursa olsun "Kimsin ulan sen?" derken az bile söylemişim...
Bu zamana kadar bazı ünvanlarımı hiç kullanmadım...
Yarın 2 cemiyetin başkanlarıyla bizzat görüşeceğim...
Belediyelerde haksız yere işinden atılan belediye başkanlarının makamına siyah çelenk konulmasını isteyeceğim...
Bütün medya kuruluşlarının da kınama metnini haber merkezlerinde kullanılması için kişisel ilişkilerimi de kullanacağım...
Bu nedir Allah aşkına...
Kıytırık bir ilçenin belediye başkanı Ali kıran başkesen olacak biz de buna sessiz kalacağız...
Yok öyle 3 köfte 25...
Sayın milletvekilleri size ne demeli?
Düğünlerden, derneklerden, protokol ziyaretlerinden başınızı kaldırıp partinizin evlatlarına sahip çıkmayı düşünüyor musunuz acaba?
Hele ki bir ilçe de yaşanan olayı yazınca "Bu da olur mu"? diyeceğinizi bir kız evladının nasıl hakkının yendiğini benim yazilarımdan okuyacaksınız...
Sadece bu işler AK Parti'de yaşanmıyor elbette...
Muhalefet geri kalır mı?
Yarın Atakum'da olup bitenleri yazacağız...
Haydi hayırlı traşlar...