Bir şehri sevmek, sadece caddelerinde yürümekle, parklarında soluklanmakla, çay bahçelerinde sohbet etmekle olmaz.
Bir şehri sevmek; onun taşına, toprağına, tarihine, geleceğine sahip çıkmakla olur.
Çarşamba, yıllardır böyle bir sevdaya tanıklık ediyor: Hüseyin Dündar’ın Çarşamba’ya duyduğu derin sevdaya…
Hüseyin Dündar, ilçenin adeta istikrarla özdeşleşmiş ismi.
Siyasi yaşamı boyunca tevazu ile hareket eden, “hizmet” kelimesinin içini gerçekten doldurabilen ender isimlerden biri.
Bugün geriye dönüp baktığımızda, Çarşamba’nın çehresinde oluşan her olumlu değişimin ardında onun imzasını görmek mümkün.
Şehircilikten eğitime, sosyal yaşamdan altyapıya kadar uzanan geniş bir yelpazede, Dündar’ın izleri var. En önemlisi, halkın gönlünde bıraktığı derin izdir.
Dündar’ın yönetim tarzında bağırarak iş yapmak yoktur. O, sesini yükseltmeden, reklamdan uzak, ama kararlılıkla ilerleyen bir lider profili çizdi hep.
Birçok kişinin afişlerle, sloganlarla duyurmaya çalıştığı işleri o sessizce yaptı. İşte bu yönüyle halkın gönlünde yer etti. Mütevazı bir duruşla, “Ben değil biz” anlayışını benimsedi. O yüzden Dündar ismi Çarşamba’da sadece bir belediye başkanını değil, aynı zamanda bir güven duygusunu temsil ediyor.
Görev süresince makam odasından çok sokakta görüldü. Halkın arasında olmaktan, onların derdini yerinde dinlemekten hiç kaçmadı. Vatandaşın evine su mu gitmiyor? Dündar orada. Yol mu bozuk? Dündar yine orada. Çünkü onun için başkanlık, masa başında imza atmak değil, sorunlara çözüm üretmekti.
Eğitime verdiği önem, gençlik projeleriyle ilçeye kazandırdığı canlılık, sosyal belediyeciliği sadece kitaplarda yazılan bir kavram olmaktan çıkarıp hayatın içine taşıması, onun farkını ortaya koydu.
Dündar döneminde yapılan kültür merkezleri, spor alanları, sosyal tesisler sadece birer yapı değil, aynı zamanda birer vizyon örneğiydi.
Her seçimde halkın teveccühünü kazanması elbette tesadüf değil. Halk, kimin kendisi için çalıştığını, kimin laf değil iş ürettiğini çok iyi bilir. Dündar, bu teveccühü sadece sandıkta değil, günlük yaşamda da hissediyor. Bir esnafla selamlaşırken, bir çocuğun başını okşarken ya da bir yaşlı vatandaşla sohbet ederken, yüzlerdeki samimi tebessüm bunun göstergesi.
Başkan Dündar’ın Çarşamba’da bıraktığı iz, bir asfaltın ömründen, bir binanın duvarından çok daha güçlüdür. O iz, gönüllerdeki bir minnet duygusudur.
Yeni nesil siyasetçilerin ve yerel yöneticilerin, Dündar’ın çizdiği bu hizmet odaklı, halk merkezli belediyecilik anlayışını örnek alması, Çarşamba’nın geleceği için büyük bir kazanç olacaktır.
Şehirler, sadece betonla değil; sevgiyle, samimiyetle, vizyonla büyür. Bu üç duyguyu Çarşamba’nın mayasına katmayı başarmış bir isimdir Sayın başkan...
Sonuç olarak, Hüseyin Dündar, Çarşamba’nın geçmişine damga vurmuş bir lider değil; aynı zamanda gelecekte de adından ilhamla söz ettirecek bir yerel yönetim örneğidir.
Böyle devam başkan...