Meslek hayatımın en zor günleri bugünler olsa gerek...
Acı çekiyorum yeminle...
Meslektaşlarım adına üzülüyorum...
Ramazandan bu yana 22 gün geçmiş...
Başta belediyeler olmak üzere bir Allah'ın kurumu Samsun basınını iftar yemeğine davet etmedi...
İhtiyacımız mı var?
Asla yok...
Mesele nedir o zaman?
Saygı görmek...
Çok güçlü bir medyamız var diye övünüyoruz değil mi?
Ama öyle değil işte...
Tablo ortada...
Tabela var bizler hiç...
Saygı duymuyorlar baksanıza...
Önceden çok önceden ısrarla ararlardı...
Davet edip yanlarında olmamızı isterlerdi...
Düştüğümüz durum kendi adıma utanç verici...
Buradan cemiyet başkanlarına sesleniyorum...
Samsun basınını tanımayanları tanımayın artık...
Bir duruş koyun ortaya...
Anlamlı ve haklı bir duruş...
Bu şehri yönetenlere hatırlatın mesleğimizi...
Gazeteci olmanın zorluklarını...
2 yıldır pandemi, savaş ve hayat pahalığı yüzünden hiç bir meslektaşım ağlayıp sızlamadı...
Kimseden bir talepte bulunmadı...
Acısını içinde yaşayıp onuruyla, şerefiyle bugünlere kadar geldi...
Bu işlere hiç ihtiyacı olan bir insan değilim...
Meslek aşkım bana bunları yazdırıyor...
Hiç bir gazeteci arkadaşımın da eyvallahı olmadığını biliyorum...
Ama saygı nerede?
Sayın Mustafa Demir...
Sayın Vali...
Şehrin diğer yöneticileri...
Baska şehirlerde bunu yapsalar o şehri yönetenleri bir dakika o makamlarda tutmazlar...
İyi niyetimizi suistimal bir yere kadar...
Bunları yazdık bir kenara...
Hatırlatırız günü geldiğinde...
Bu sene TEKNOFEST Samsun'da yapılacak...
Bugünden cemiyet başkanlarımıza diyorum ki;
Sayın Cumhurbaşkanımıza bir mektup yazın ve deyin ki
SAMSUN YEREL BASINI BU ETKINLİKLERE KATILMAYACAK VE HABER SERVİS ETMEYECEKTİR...
Allah aşkına bir duruş...
Nedenlerini de ilde ki yöneticilerin Samsun basınına karşı tutum ve davranışları diye söyleyin...
Kıyamet kopar...
Kalkın ayağa artık...
Öyle ya da böyle biz büyük bir aileyiz...
İçimizde sorunlar olsa da bu şehrin medyasını kimseye küçük düşürmeyin...
Geldik gidiyoruz...
Bizden sonraki nesillere mesleğimizi onurlu bir şekilde bırakalım...
Ne kaybederiz...
Çok şey kazanırız...
Bizim onurumuz pahalı...
Satın alınamaz...
Mesele bu...