Ünal Yavuz
Köşe Yazarı
Ünal Yavuz
 

BANA MAZLUMU GETİRİN...

Ne günlere kaldık... Samsun Samsun olalı son dönem de böyle zulüm gördümü bilemem ama... Bu şehirde yaşadıkça "Bana mazlumu getirin" demek geliyor içimden... Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci haciz ve icralardan bıkmış, usanmış olacak ki belediyeye "Satılık" pankartı astırmış... Hem de kocaman... Yakında "Satılık ilçe Atakum" derse ne yaparız? Yok deve! O da olmaz tabiki... Atakum halkı buna müsade etmez her şeyden önce... Göreve ilk geldiğinde geçmiş yönetimin kirli işlerini mahkemeye taşıyacağını bağıra bağıra söyleyen başkan gelinen nokta ile ilgili medyaya bilgi verirse öğrenmiş oluruz anyayı Konya'yı... En azından mahkemeye çıkıp hesap verdiklerini bir görelim... Hakim "Şuçlu ayağa kalk!.." diyecek mi? Suçu var mı yok mu?  Biz de bilelim değil mi? Bu  borçların bedelini birileri ödemeli... Belediye başkanlığı koltuğuna oturan devletin kurumunu babasının çiftliği gibi yönetiyor... Hesap soran varsa, Hesap veren de yoksa! "Yıkılsın Atakum" demeyelim... Başkan Mustafa Demir, eski Başkan Yusuf Ziya Yılmaz'ın 20 yıl uğraşıp dışarıya attığı ilçe minübüslerini içeriye almaya karar vermiş... Yeni yer hazırlanıyor... Samsun halkına soruldu mu? Yıkarken sorulmadı ki, yaparken sorulsun... Her ikisi de AK Partili belediye başkanı değil mi? Yılmaz şu anda görevde olan AK Parti milletvekili... Biri belli ki yanlış yapıyor... Her ikisinin doğru olma ihtimali zaten yok... Burayi anladıkta... Bundan neden Samsun halkı zarar görsün ki? Hangisi yanlış yapıyorsa zararı ziyanı o çeksin... Olan kime? Sana, bana, bize... Yani hepimize... Yapana, yıkana sevdanın yolları Samsun halkına kurşunlar... Büyükşehir belediyesi daire başkanı Bahattin K.'nın iddianamesini okumayan kalmamıştır sanırım... Rüşveti alanla veren arasında bir çark dönmüş belli ki... Alan razı veren razı tarzında bir iddianame... Rüşveti veren dışarıda alan ise yakında çıkar... Bize ne bundan... Ülkeye rezil olan Samsun... Kim getirdi daire başkanını oraya? Biz getirmediysek niye Samsun olarak muhattabız bu işlerle... Bize ne Bahattin'den... Ben onu getirene hesap sorarım... Hesap veren var mı? Özeleştiri yapan... Başka sorum yok hakim bey... Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı geçenlerde 65 milyon TL. borç ödediklerini açıkladı... Maşallah süphanallah... Tü..tü..tü... Nazar değmesin başkana... Borcu yapan kim? AK Partili belediye başkanı... Borcu ödeyen? O da AK Partili... "Bu kadar borcu neden ve nasıl yaptın?" diye hesap soran var mı? Hakim karşısına çıkan? Makam mevki bittikten sonra aslanlar gibi halkın içinde gönül rahatlığı ve huzur içinde gezen, konuşan başkan gördünüz mü? Yok.. Neredeyse her belediyede aynı şeylerin yaşanıp farklı fırıldakların döndüğünü söylemek mümkün... Samsun adına yaşanınca içimiz acıyor tabiki... Bütün bunlar olup biterken Cem Yılmaz'ın ünlü repliği geldi aklıma... Bahçıvan şoföre, şöför aşçıya, aşçı uşağa sonra hepsi birden uşağa... Hatırladınız sanırım... Gülen güldü de ben gülmedim... Samsun böyle bir kısır döngünün içinde dolap beygiri gibi yıllarca küçüldü, küçültüldü... Her konu da böyle... Mesele bu!!! İşin kötü tarafı yazımın başlığını "Bana mazlumu getirin" diye attım... Artık o da yok... Sefalet içinde göçüp gitti bu diyardan... Kimi getirirsiniz bilemem... Bildiğim tek şey; Mazlumların ahı üzerinizde... Yerde kalmaz asla... Bu büyük bir vebal... Anlayana, anlayabilene... "Kime anlatıyorsun bunları" dediğinizi duyar gibiyim... Ben anlatayım da isteyen anlasın istemeyen anlamasa da olur... Mesele Samsun ise bizim için gerisi teferruattır...
Ekleme Tarihi: 21 Eylül 2021 - Salı

BANA MAZLUMU GETİRİN...

Ne günlere kaldık...

Samsun Samsun olalı son dönem de böyle zulüm gördümü bilemem ama...

Bu şehirde yaşadıkça "Bana mazlumu getirin" demek geliyor içimden...

Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci haciz ve icralardan bıkmış, usanmış olacak ki belediyeye "Satılık" pankartı astırmış...

Hem de kocaman...

Yakında "Satılık ilçe Atakum" derse ne yaparız?

Yok deve!

O da olmaz tabiki...

Atakum halkı buna müsade etmez her şeyden önce...

Göreve ilk geldiğinde geçmiş yönetimin kirli işlerini mahkemeye taşıyacağını bağıra bağıra söyleyen başkan gelinen nokta ile ilgili medyaya bilgi verirse öğrenmiş oluruz anyayı Konya'yı...

En azından mahkemeye çıkıp hesap verdiklerini bir görelim...

Hakim "Şuçlu ayağa kalk!.." diyecek mi?

Suçu var mı yok mu? 

Biz de bilelim değil mi?

Bu  borçların bedelini birileri ödemeli...

Belediye başkanlığı koltuğuna oturan devletin kurumunu babasının çiftliği gibi yönetiyor...

Hesap soran varsa,

Hesap veren de yoksa!

"Yıkılsın Atakum" demeyelim...

Başkan Mustafa Demir, eski Başkan Yusuf Ziya Yılmaz'ın 20 yıl uğraşıp dışarıya attığı ilçe minübüslerini içeriye almaya karar vermiş...

Yeni yer hazırlanıyor...

Samsun halkına soruldu mu?

Yıkarken sorulmadı ki, yaparken sorulsun...

Her ikisi de AK Partili belediye başkanı değil mi?

Yılmaz şu anda görevde olan AK Parti milletvekili...

Biri belli ki yanlış yapıyor...

Her ikisinin doğru olma ihtimali zaten yok...

Burayi anladıkta...

Bundan neden Samsun halkı zarar görsün ki?

Hangisi yanlış yapıyorsa zararı ziyanı o çeksin...

Olan kime?

Sana, bana, bize...

Yani hepimize...

Yapana, yıkana sevdanın yolları Samsun halkına kurşunlar...

Büyükşehir belediyesi daire başkanı Bahattin K.'nın iddianamesini okumayan kalmamıştır sanırım...

Rüşveti alanla veren arasında bir çark dönmüş belli ki...

Alan razı veren razı tarzında bir iddianame...

Rüşveti veren dışarıda alan ise yakında çıkar...

Bize ne bundan...

Ülkeye rezil olan Samsun...

Kim getirdi daire başkanını oraya?

Biz getirmediysek niye Samsun olarak muhattabız bu işlerle...

Bize ne Bahattin'den...

Ben onu getirene hesap sorarım...

Hesap veren var mı?

Özeleştiri yapan...

Başka sorum yok hakim bey...

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı geçenlerde 65 milyon TL. borç ödediklerini açıkladı...

Maşallah süphanallah...

Tü..tü..tü...

Nazar değmesin başkana...

Borcu yapan kim?

AK Partili belediye başkanı...

Borcu ödeyen?

O da AK Partili...

"Bu kadar borcu neden ve nasıl yaptın?" diye hesap soran var mı?

Hakim karşısına çıkan?

Makam mevki bittikten sonra aslanlar gibi halkın içinde gönül rahatlığı ve huzur içinde gezen, konuşan başkan gördünüz mü?

Yok..

Neredeyse her belediyede aynı şeylerin yaşanıp farklı fırıldakların döndüğünü söylemek mümkün...

Samsun adına yaşanınca içimiz acıyor tabiki...

Bütün bunlar olup biterken Cem Yılmaz'ın ünlü repliği geldi aklıma...

Bahçıvan şoföre, şöför aşçıya, aşçı uşağa sonra hepsi birden uşağa...

Hatırladınız sanırım...

Gülen güldü de ben gülmedim...

Samsun böyle bir kısır döngünün içinde dolap beygiri gibi yıllarca küçüldü, küçültüldü...

Her konu da böyle...

Mesele bu!!!

İşin kötü tarafı yazımın başlığını "Bana mazlumu getirin" diye attım...

Artık o da yok...

Sefalet içinde göçüp gitti bu diyardan...

Kimi getirirsiniz bilemem...

Bildiğim tek şey;

Mazlumların ahı üzerinizde...

Yerde kalmaz asla...

Bu büyük bir vebal...

Anlayana, anlayabilene...

"Kime anlatıyorsun bunları" dediğinizi duyar gibiyim...

Ben anlatayım da isteyen anlasın istemeyen anlamasa da olur...

Mesele Samsun ise bizim için gerisi teferruattır...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.