Son zamanlarda toplum içinde en çok konuşulan cümlelerin başında ölümün ne kadar kolaylaştığı konusu geliyor.
Özellikle pandemiden sonra bu sendrom daha da ileri bir hal aldı. Anlayacağınız ölümün adı var artık. Hangimiz son 2 senedir en yakınımızda olanlardan birini koronaya kurban vermedik ki?
Vakalar son 2 aydır 30 bin sınırında. Hergün ise ortalama 250 canımızı kaybediyoruz.
Şakası yok bu işin ve gözümüzün önünde insanlar acı çekerek hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar.
Bu kış anlaşılan her yönden kolay geçmeyecek. Hayat devam ediyor ve ayakta kalanlar için zor bir süreç bizleri bekliyor.
Esnaf tedirgin, tüccar endişeli, ihracaat yapan firmalar "Acaba kapanma olur mu?" diye korku ve panik içinde.
Kısaca toplumun her kesiminde endişeli bir bekleyiş hakim.
En büyük korkumuz ise yanı başımızda duruyor.
Vaka sayılarının yarısını 30 yaş altı gençlerimiz oluşturuyor.
Bu iş artık devletin olmaktan çıktığı gibi hayatımızla ilgili en güzel kararı kendimizin vermesi gerekiyor.
Devlet vatandaşına bir yere kadar müdahale edebilir ya da hayatta kalması için gerekli önlemleri alabilir.
Ya bize düşen fedakarlıklar ne olacak?
Sadece hayatınızı riske atsanız "kendi kararıydı" diyebiliriz.
Ama öyle değil ki?
Toplumsal sorumluluk ve birbirimizi koruma ve anlama gereği artık kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Aşı karşıtları, aşı yaptırmayanlar, "hayat benim hayatım" diyenlere sesleniyorum.
ÖYLE BİR LÜKSÜNÜZ YOK!!!
Sizin kararınız beni de ilgilendiriyor ve etkiliyorsa sorumluluk almak her iki tarafa da düşer.
Bu işler çocuk oyuncağı olmadığı gibi kimseye zarar verme, ölümüne sebep olma gibi ağır bir göstergeyi görmezden gelemeyiz.
Bu kış zor geçecek evet ama bunu biraz da kolaylaştırmak, riskleri en aza indirmek ve geleceğe daha da güvenle bakmak adına ve her şeyden önce insan olmanın gerekliliği için ne olur biraz daha fedakarlık yapalım.
Hayat bizim hayatımız ama ortak karakter koyma zamanlarında bari kenetlenip ayrışmaları bir yana bırakalım.
Bu kışı yaza çevirmenin, insanlarımıza moral vermenin, gelecek nesillere örnek olmanın sorumluluğu içinde "yaza merhaba" diyelim...
Ne kaybederiz söylesenize gerçekten ne kaybederiz.
Saygılarımla...
BU KIŞ ZOR GEÇECEK...
Son zamanlarda toplum içinde en çok konuşulan cümlelerin başında ölümün ne kadar kolaylaştığı konusu geliyor.
Özellikle pandemiden sonra bu sendrom daha da ileri bir hal aldı. Anlayacağınız ölümün adı var artık. Hangimiz son 2 senedir en yakınımızda olanlardan birini koronaya kurban vermedik ki?
Vakalar son 2 aydır 30 bin sınırında. Hergün ise ortalama 250 canımızı kaybediyoruz.
Şakası yok bu işin ve gözümüzün önünde insanlar acı çekerek hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar.
Bu kış anlaşılan her yönden kolay geçmeyecek. Hayat devam ediyor ve ayakta kalanlar için zor bir süreç bizleri bekliyor.
Esnaf tedirgin, tüccar endişeli, ihracaat yapan firmalar "Acaba kapanma olur mu?" diye korku ve panik içinde.
Kısaca toplumun her kesiminde endişeli bir bekleyiş hakim.
En büyük korkumuz ise yanı başımızda duruyor.
Vaka sayılarının yarısını 30 yaş altı gençlerimiz oluşturuyor.
Bu iş artık devletin olmaktan çıktığı gibi hayatımızla ilgili en güzel kararı kendimizin vermesi gerekiyor.
Devlet vatandaşına bir yere kadar müdahale edebilir ya da hayatta kalması için gerekli önlemleri alabilir.
Ya bize düşen fedakarlıklar ne olacak?
Sadece hayatınızı riske atsanız "kendi kararıydı" diyebiliriz.
Ama öyle değil ki?
Toplumsal sorumluluk ve birbirimizi koruma ve anlama gereği artık kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Aşı karşıtları, aşı yaptırmayanlar, "hayat benim hayatım" diyenlere sesleniyorum.
ÖYLE BİR LÜKSÜNÜZ YOK!!!
Sizin kararınız beni de ilgilendiriyor ve etkiliyorsa sorumluluk almak her iki tarafa da düşer.
Bu işler çocuk oyuncağı olmadığı gibi kimseye zarar verme, ölümüne sebep olma gibi ağır bir göstergeyi görmezden gelemeyiz.
Bu kış zor geçecek evet ama bunu biraz da kolaylaştırmak, riskleri en aza indirmek ve geleceğe daha da güvenle bakmak adına ve her şeyden önce insan olmanın gerekliliği için ne olur biraz daha fedakarlık yapalım.
Hayat bizim hayatımız ama ortak karakter koyma zamanlarında bari kenetlenip ayrışmaları bir yana bırakalım.
Bu kışı yaza çevirmenin, insanlarımıza moral vermenin, gelecek nesillere örnek olmanın sorumluluğu içinde "yaza merhaba" diyelim...
Ne kaybederiz söylesenize gerçekten ne kaybederiz.
Saygılarımla...
Ekleme
Tarihi: 09 Ekim 2021 - Cumartesi
BU KIŞ ZOR GEÇECEK...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.