Çağatay Durmuş
Köşe Yazarı
Çağatay Durmuş
 

İmamoğlu ya aday ya nanay!

Karadeniz insanı zekidir. Ön sezgileri çok kuvvetli olması hasebiyle yerinde ve doğru  karar vermeleri onları her zaman zirveye taşımıştır. Ekrem İmamoğlu günümüz siyasetinde bunun en güzel örneğidir. 25 yıl sonra kazanılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı onun için en büyük zirve olsa da bununla yetinmeyeceğini siyaseti az çok bilen bizler için sürpriz değildir. 3 yıllık belediye başkanlığı döneminde İstanbul'a hizmet etme konusunda eğri oturup doğru konuşursak yetersiz kalmıştır. Koca bir kenti yönetmek, medyanın merkezi ve herkesin hedefinde olan bir siyasetçi için belediye başkanlığı yapabilmek hiçte kolay iş değildir. Bunu en iyi bence İmamoğlu biliyor ve başarısızlığını kapatmanın en kısa yolu cumhurbaşkanlığı adaylığından geçiyor. Bu şartlar altında Sayın İmamoğlu ağzıyla kuş tutsa bir daha İstanbul'da seçim kazanamaz. Çok yıprandı, yıpratıldı, hizmet yapamadı, gönüllere giremedi ve İstanbullu gerçek o ki onun döneminde en kötü günlerini yaşadı. Bu gerçeği o da biliyor ve bu durumu kapatmanın tek yolu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden geçiyor. Büyük bir ülkeyiz ve Türkiye'yi 20 yıl boyunca yöneten bir AK Parti iktidarı var. Değişim isteyenler az olmadığı gibi ülkenin tüm vatandaşları İstanbul'daki hizmetlerin ne olup olmadığına bakmıyor. Genç ve dinamik bir siyasetçi olması nedeniyle İmamoğlu artık Türk siyasetinde "Ben de varım" diyor. Ya herro ya merro misali  "boğulacaksam büyük denizde boğulayım" aklıyla hareket ediyor. Onun penceresinden biçilmiş kaftan ama kendi partisi adına tehlikeli bir oyun oynadığını kabul etmemiz gerekiyor. Son Karadeniz turu bunun en güzel örneği ve parti içinde bir çok ismin "Bu geziyi yapma" demesine rağmen "eyvallah" etmemesi kılıçların açık bir şekilde çekildiğini bizlere gösteriyor. Olursa Cumhurbaşkanlığı adaylığı olmazsa CHP Genel Başkanlığı... Taktik maktik yok, bam bam bam... Burada bir parantez açmak gerekirse olası ilk seçim de Sayın Kılıçdaroğlu aday olup seçimleri kaybettiği takdir de akla gelecek ilk isim Sayın İmamoğlu olacaktır. Kesin ve net bir ifade ile Başkan İmamoğlu kaybetse de kazansa da kendi hedefine ama öyle ama böyle ulaşacaktır.  Türk siyasetinde tanınan, bilinen ve tabanında başarılı bir siyasetçi olarak görülen İmamoğlu doludizgin gelmektedir. "Benim adayım Genel Başkanımdır" sözleri gaz alma operasyonundan ileriye gitmeyeceği gibi Genel merkeze şirin gözükme hamlesidir. Yaşananlar Karadeniz fıkrası değil, Karadeniz insanın kendine has özelliği ve üst aklıdır. Bundan sonra CHP Genel Merkezi İmaoğlu'nun yolunu Muharrem İnce'ye yaptığı gibi kesecek mi? Yoksa İmamoğlu kendisine kurulan bu oyunları bozup siyaset sahnesindeki hızlı çıkışını sürdürecek mi? Dört bilinmeyenli bir denklem gibi gözükebilir ama Karadeniz aklı böyledir. Kısa, net ve öz... Büyük resim o kadar belirgin ki, gören gözler değil bakan gözlerin gördüğü ve  zirve de olacağı ritüelleri bize gösteriyor. CHP'yi bundan sonra ki dönem de heyecanlı, hızlı ve öfkeli günlerin beklediğini söylemek için müneccim olmaya hiç gerek yok. Kılavuzlar oyunu oynar, liderler işi bitirir.  Bakalım kim galip gelecek? Bekleyelim görelim.
Ekleme Tarihi: 04 Mayıs 2022 - Çarşamba

İmamoğlu ya aday ya nanay!

Karadeniz insanı zekidir. Ön sezgileri çok kuvvetli olması hasebiyle yerinde ve doğru  karar vermeleri onları her zaman zirveye taşımıştır.

Ekrem İmamoğlu günümüz siyasetinde bunun en güzel örneğidir.

25 yıl sonra kazanılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı onun için en büyük zirve olsa da bununla yetinmeyeceğini siyaseti az çok bilen bizler için sürpriz değildir.

3 yıllık belediye başkanlığı döneminde İstanbul'a hizmet etme konusunda eğri oturup doğru konuşursak yetersiz kalmıştır.

Koca bir kenti yönetmek, medyanın merkezi ve herkesin hedefinde olan bir siyasetçi için belediye başkanlığı yapabilmek hiçte kolay iş değildir.

Bunu en iyi bence İmamoğlu biliyor ve başarısızlığını kapatmanın en kısa yolu cumhurbaşkanlığı adaylığından geçiyor.

Bu şartlar altında Sayın İmamoğlu ağzıyla kuş tutsa bir daha İstanbul'da seçim kazanamaz.

Çok yıprandı, yıpratıldı, hizmet yapamadı, gönüllere giremedi ve İstanbullu gerçek o ki onun döneminde en kötü günlerini yaşadı.

Bu gerçeği o da biliyor ve bu durumu kapatmanın tek yolu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden geçiyor.

Büyük bir ülkeyiz ve Türkiye'yi 20 yıl boyunca yöneten bir AK Parti iktidarı var. Değişim isteyenler az olmadığı gibi ülkenin tüm vatandaşları İstanbul'daki hizmetlerin ne olup olmadığına bakmıyor.

Genç ve dinamik bir siyasetçi olması nedeniyle İmamoğlu artık Türk siyasetinde "Ben de varım" diyor.

Ya herro ya merro misali  "boğulacaksam büyük denizde boğulayım" aklıyla hareket ediyor.

Onun penceresinden biçilmiş kaftan ama kendi partisi adına tehlikeli bir oyun oynadığını kabul etmemiz gerekiyor.

Son Karadeniz turu bunun en güzel örneği ve parti içinde bir çok ismin "Bu geziyi yapma" demesine rağmen "eyvallah" etmemesi kılıçların açık bir şekilde çekildiğini bizlere gösteriyor.

Olursa Cumhurbaşkanlığı adaylığı olmazsa CHP Genel Başkanlığı...

Taktik maktik yok, bam bam bam...

Burada bir parantez açmak gerekirse olası ilk seçim de Sayın Kılıçdaroğlu aday olup seçimleri kaybettiği takdir de akla gelecek ilk isim Sayın İmamoğlu olacaktır.

Kesin ve net bir ifade ile Başkan İmamoğlu kaybetse de kazansa da kendi hedefine ama öyle ama böyle ulaşacaktır. 

Türk siyasetinde tanınan, bilinen ve tabanında başarılı bir siyasetçi olarak görülen İmamoğlu doludizgin gelmektedir.

"Benim adayım Genel Başkanımdır" sözleri gaz alma operasyonundan ileriye gitmeyeceği gibi Genel merkeze şirin gözükme hamlesidir.

Yaşananlar Karadeniz fıkrası değil, Karadeniz insanın kendine has özelliği ve üst aklıdır.

Bundan sonra CHP Genel Merkezi İmaoğlu'nun yolunu Muharrem İnce'ye yaptığı gibi kesecek mi? Yoksa İmamoğlu kendisine kurulan bu oyunları bozup siyaset sahnesindeki hızlı çıkışını sürdürecek mi?

Dört bilinmeyenli bir denklem gibi gözükebilir ama Karadeniz aklı böyledir.

Kısa, net ve öz...

Büyük resim o kadar belirgin ki, gören gözler değil bakan gözlerin gördüğü ve  zirve de olacağı ritüelleri bize gösteriyor.

CHP'yi bundan sonra ki dönem de heyecanlı, hızlı ve öfkeli günlerin beklediğini söylemek için müneccim olmaya hiç gerek yok.

Kılavuzlar oyunu oynar, liderler işi bitirir. 

Bakalım kim galip gelecek?
Bekleyelim görelim.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.