Feminizm, kadınların eril gücün karşısında eleştirisel bir yaklaşım ile var olduğunu desteklemektedir. Bir yandan desteklerken bir yandan da yüceltmektedir. Feminizm alışılageldik bir yaklaşım ile erkek düşmanlığı değil; cinsiyetlerin ardına saklanmadan eşit insan olabilmektir.
Bu fikri destekleyen birçok feminist yazar vardır. Bu kadın yazarlardan Virginia Woolf ile başlayalım. Yazdığı kitaplarda da görüleceği üzere kadının gücünü yüceltir. Kadının kendini evlilik, ev hanımlığı gibi kısıtlamalardan sıyrılması gerektiği görüşünü benimser. Kadına, kendine özel alan yaratırsa erkeğe teslim olmasına gerek kalmayacağını seslenir, her cümlesinde. Mutfaktan, dikiş odalarından ve balo salonlarından çıkıp, kendini gösterme zamanıdır. Bu doğrultuda kadına gücünü hep hissettirir. Toplumsal cinsiyet zihniyetine karşı durarak kadını yüceltir. Bir kadın olarak kendi için değil, tüm dünya kadınları için ayağa kalkmıştır.
İkinci Dalga Feministler
Simone De Beauvoir de kadına, kadınlığa farklı açılardan bakmaktadır. Kadının eşit haklara sahip olması gerektiğini ve bunu ancak kadınların çabası ile kazanılacağını savunur. Ona göre kadın kendini yüceltecektir. Kendisini kötü hissettiği ya da hissettirildiği durumlara sokmaması gerekir. Varoluşsal feminizmi savunarak kadını destekler. Özellikle bulunduğu her ortamda kadın bedeninin özgür olduğunu, bu nedenle de çocuk doğurmaması gerektiğini söyler. Bilim dünyasına alternatif doğum seçenekleri için çalışma yapmaları için seslenir.
Kate Millett ise bireysel olan politiktir görüşü çerçevesinde çözümlerin beraber bulunmasını ister. Yazar, evde eşler arasında yaşanan bir sorunun bile politik olduğunu savunur. Bu doğrultuda gelin birlikte çözelim der. Kadın için yüce kavaramı politik olmakla birlikte cinsel yönlerle de alınması gerekir. Nesiller geliştikçe, kadın geliştikçe, psikolojik etkenlerin de olacağını düşünür. Kadına seslenerek gücünü hatırlatır.
Genel Bir Yaklaşım
16. yüzyıldan beri cinsiyetler arası eşitlik mücadeleleri veren feminist kadın yazarların ortak paydası; kadın, kadının yüceliği ve bununla birlikte ilerleyen, gelişen toplumların nasıl olacağıdır. Betty Friedan, Naomi Wolf, Sara Ahmed, Bell Hooks gibi daha birçok yazar boşuna yazıları ile direnmemiştir. Kapitalist bir düzenin kol gezdiği günümüzde ataerkilliğinde desteklendiğini düşünürsek kadınların mücadelesi bitmeyecektir. Yine de dünya genelinde gelinen yer hafife alınmayacak kadar başarılıdır. Yine iş önce kadına düşmektedir. Bırakın elinizdeki kepçeleri. Bir kalem alın!