İDEOLOJİK TAPINMA VE MODERN KÖLELER
Tüm beşeri ideolojiler, ideolojik körlük, ideolojik tapınma ve modern kölelik oluşturur. İdeolojik körlük adaletsizlik, her konuda yozlaşma ve kirliliği de beraberinde getirir. Liyakatsizliğin önünü açar ve ötekileştirmeye neden olur. İdeolojik körlüğün temelinde biat anlayışı vardır. İtirazsız ve teslimiyetçi bir toplum meydana gelir. Adaletsizliğe, haksızlığa, soyguna, talana hatta işkence ve zulümlere itiraz etmeden seyirci kalırlar. İdeolojik körlüğe maruz kalmış olan bu Kişiler at gözlüğü taktklarıı için sadece fikirsel olarak beslendiği ortamın sunduğu imkânlar, araç ve gereçlerle düşünmektedirler ne yazık ki böylede düşünmeye devam ederler. Sonuç olarak İdeolojik tapınmayı yaşarlar. Felakete ise adım adım yaklaşılır. Bu anlayışta halk fakir bırakılır, fakirlikle mücadele edilmez, fakirlik üzerinde halk idare edilir. Ayrıca eğitim seviyesi bilerek yükseltilmez. Çünkü ideolojilerin en büyük düşmanı eğitimdir. İdeolojik körlük ve tapınmanın sonucunda modern kölelik oluşur. Bir derneğin başkanına, bir partinin liderine, bir cemaatin başında ki kişiye, bir kuruluşa, bir örgütün temsilcisine inanan insanlar ideolıjik körlüğe yakalanırsa, sonra ona taparcasına sadakat gösterir dediğinden çıkmaz sonucta modern bir köle olur. Emperyalist ülkeler bir ülkede ki milyonlarca insanla uğraşmaz. Saydığımız 5 veya 10 kişiyi ele geçirdimi onlarla milyonları itiat ettirir. Ama okuyan, araştıran ve Eğitimli insanların beyinleri kolay teslim alınamaz. Bu insanlar sorgular, araştırır, tenkit eder. İdeolojik körlükten kaçar.
PARASINA BİLE SAHİP OLAMAYAN ÜLKELER
Halkı zengin olanlar ise zenginliklerini yer altı kaynaklarına borçludur. S.Arabistan, Kuveyt, B.Arap Emirlikleri bu duruma en iyi örnektir. Bu ülkelerde ise ülkeyi idare eden sülaleye dayalı hükümetler emperyalist ülkelerin kölesi durumundadır. Paralarına bile sahip olamazlar. Emperyalist ülkeler kullanır. Teknoloji geliştiremezler. Bağımlı bırakılırlar. Ama gösteriş içinde bir israf hayatı yaşarlar. Saltanatlarını sürdürmenin peşine koşarlar. Her türlü kirlilik ve pisliğin içinde olurlar.
BEŞERİ İDEOLOJİLER İNSAN KAYNAKLIDIR
Tüm beşeri ideolojiler ilk zamanlar insanları etkiler, cezp eder ve peşinden sürükler. Ama teorisi insan kaynaklı olduğu için mutlaka bir sınıfa üstünlük sağlar. Asla tarafsız ve adaletli olamaz. Zaman içinde oluşan ideolojik körlük nedeniylede, gelişemez ve kendini yenileyemez. Demokrasiden hukuka ve gelir dağılımından toplumsal tüm konulara kadar kötü bir yönetim anlayışı oluşur.
İDEOLOJİK FELAKETLERDE MİLYONLARCA İNSAN ÖLDÜ
Sonuç itibarıyla hangi beşeri teori, ideoloji veya yönetim anlayışı olursa olsun ideolojik körlük oluşmaya başladığında toplumlar felaketler yaşar. İdeolojik körlük nedeniyle kimse Adolf Hitlere itiraz edemedi. 2.dünya savaşı yaşandı 50 milyon insan hayatını kaybetti. Dünya Atom bombası vahşetine tanık oldu. İtalya'da Mussolini, Rusya’da Stalin, Irakta Saddam, Suriye de Esat, İsrail’de Netanyahu, S. Arabistan’da krallar, pek çok ülkede diktatörler, emirler, darbeciler yakın tarihimizin vahim örneklerini oluşturur.
EMPERYALİST ÜLKELER VAMPİRDİR
Amerika, İngiltere, Rusya, Fransa, Almanya gibi emperyalist ülkeler sömürge haline getirmek istedikleri ülkelerde etnik veya mezhepsel ideolojiler oluşturur. Bu ülkeler zaman içinde kutuplaşır. İç savaşlar, olur, birbirleriyle savaşırlar ve işgallere uğrarlar. Emperyalist güçler birer vampirdir ve kandan beslenirler. Bunu Irak’ta, Vietnam’da, Cezayir’de, Bosna’da, Afganistan’da, Libya’da, zamanın Çekoslavakya’sında gördük. Amerika’da Kızılderili soykırımında gördük. Ülkelerin Bu vampirlerden kurtulması için hukukun üstünlüğüne dayalı yönetimler ile kalkınarak siyasi, ekonomik ve askeri güce kavuşmaları gerekir. İşte asıl yol ayırımı da burasıdır. Ya ideolojik körlük yada hukukun üstünlüğüne dayalı bir ülke olmaktır.