Koruyucu aile oldukları otizmli çocukları için mücadele ediyorlar

Atakum ilçesinde oturan emekli Hatice ve çay ocağı işleten Abdullah Yusufoğlu (55) çifti, çocuk sahibi olamayınca koruyucu aile olmak için 9 yıl önce Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne başvurdu. Yusufoğlu çifti, 1,5 yaşındaki bir erkek çocuğa koruyucu aile oldu. Bebeklerinin tek başına büyümesini istemeyen çift, birkaç ay sonra çocuğun 1 yaş büyük ağabeyini de evlat edinerek kardeşleri bir araya getirdi.

Ancak bir süre sonra aile, kardeşlerden büyüğüne konulan otizm teşhisiyle sarsıldı. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü yetkililerinin, talep edilirse otizmli çocuğu alabileceklerini belirtmesine rağmen Yusufoğlu çifti, evlatlarından vazgeçmedi. Çocuklarını kardeşlerinden ayırmak istemeyen Yusufoğlu çifti, 9 yıl önce başladıkları tedavi sürecinde önemli bir mesafe katetti. Yürümekte zorluk çeken otizmli çocuk şimdi resim yapabilme noktasına geldi.

‘OTİZM KADERİMİZ DEDİK’

Hatice Yusufoğlu, “Onlar benim kalbimden doğurduğum evlatlarım oldu. S.’nin otizmli olduğunu bilmiyorduk. Süreçte biraz değişiklikler yaşandı. Çocuklar oyun oynarken, S. farklı yerlerde, farklı ortamlarda durmaya başladı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda otizmle tanıştık. Yaklaşık 9 yıldır da mücadele veriyoruz. O zamanlar S. ne yeme biliyordu, ne içme biliyordu, ne yediğini biliyordu ne de yürüyebiliyordu. Ama yılmadık. Otizm kaderimiz dedik. Eşimle birlikte mücadeleye başladık. Çok şükür ki bugünlere geldi. Şu anda öz bakımını, ihtiyaçlarını kendisi karşılıyor” dedi.

S.’nin 1 yıldır resim kursuna gittiğini ve güzel resimler çizdiğini ifade eden Yusufoğlu, “1 yıldır resim kursuna gidiyor. Renkleri tanımayan çocuk şu anda renkleri tanımayı öğrendi. Çok güzel gittiğimizi düşünüyorum. İnşallah daha da güzel günlerimiz olacak. Herkesi koruyucu aile olmaya tavsiye ediyorum. 5 yıl önce de E. kızımızı aldık. O da gönüllü kızım. Onunla da yollarımız kesişti. Şimdi onunla birlikte 3 kardeş oldular. Çok mutluyum. Allah’ım herkese nasip etsin” diye konuştu.

Ağabeyi ile çok güzel vakit geçirdiklerini belirten A. ise “Ağabeyim ilk geldiğinde yürüyemiyordu, konuşamıyordu. Hatta bazı şeylerden korkuyordu. Ama şu anda çok iyi durumda. Aramızdaki bağ da mükemmel. Ağabeyimle dışarı çıkıyoruz, markete gidiyoruz, film izliyoruz” diye konuştu.